24 Ağustos 2017 Perşembe

Kırılmak mı

Kırılmak mı !
Öyle paramparçayım ki..
Her bir zerresi bin parça,
Hayata dünyaya İnsanlara,
Fedakârlıklara yapılan Vefasızlara,
Vefasızlıklara,
Yaşanabilecekken yaşanamayanlara,
Belkide bahtsızlığıma,
Haşa İsyanım yok ki YARADANA,
İsyanım yalnız bırakanlara,
Kırılmak mı!
Öyle Büyük kırgınımki !
kendi varlığıma, yaptıklarıma,hatalarıma,
Her bir zerresi bin parça.
Mustafa Sait AKSAKAL 

Hazanlar Düştü

Hazanlar düştü yüreğimize
Son bahar geldi ömür denen sermayeye,
Umutlar, hayeller zaten yıkık harebe,
bakmayın siz bu hafiften gülümsemeye,
Sadece küçük sadaka niyetine
       Mustafa Sait AKSAKAL

Özür dilerim

Özür diliyorum senden
Ey dünya
Üzerinde yaşayarak,
verdiğimiz rahatlıklaktan özür dilerim,
Bu kadar rahatsızlik vermek istemezdim
Aldığım her nefesin israf olabilirliğinin farkındayım,
Ama elimde değil yapacak birşeyim yok,
Vakit dolmuyor
Yolculuğa çıkmıyor izin,
Biliyorum varlığım yüktür sana ,
Az daha sabır kurtulacaksın bir gün,
İşte o vakit rahata kavuşacaksın
Özür dilyorum  senden
Ey Dünya
Unutmadan bir özür de
Toprağında cesedim çürüyene kadar
Kalacağım için
Biliyorsun emir böyle
Elimden bir şey Gelmiyor
Kusura Bakma.
Mustafa Sait AKSAKAL


Lazım..

Yorgun olduğunuzu his edip de
"Gel ey sevgili gel dinlen yüreğimde
Saçlarını okşarken ben de dalayım gözlerine,
Kokunu çekerker içime,
Koy başını dizime dinlen  "diyen
Bir Sevgili Seven Lazım ömrümüze,
Duasına karıştırıp varlığınıza şükretmeyi bilene,
Canını can bilene
Yanmak lâzım huzur içinde helaliyle.
Sevgi kılıçtan keskin kıldan ince,
Ne Mutlu sevdiğini incitmeden sevene.
Mustafa Sait AKSAKAL